ERDOĞANI YALANLARI ELE VERİYOR!
04 Cotmeh 2014 Şemî
Kobane, Şengalde IŞİDin yürüttüğü savaş Erdoğanın Kürtlere karşı yürüttüğü savaştır.
Zelal EDESSA
En sonunda dayanamadı, itiraf etti. İşbirliği yaptığı terör örgütünü savunarak, özgürlük karşıtı saflarda olduğunu gösterdi.IŞİD İslami kimlikli bir hareket olduğu için dünya ona karşı çıkıyordedi ve bu tezine de Kürt Özgürlük Hareketini de araç yapmak istedi. 32 yıldır Türkiye PKK ile savaşıyor neden kimse, ona bir şey demiyor da IŞİDden rahatsızlık duyuyorlar. diyerek IŞİDin vahşetine karşı tepki gösteren dünyayı suçladı. Alay edercesine serzenişte bulundu. Yıllardır işbirliği yaptığı çeteleri açıktan savunmaya cesaret edemiyordu. Kobanêde Kürtlerin özgürlük direnişine tahammülü kalmadı. Ürkekçe bir atılımla IŞİDi savunarak nabız yoklamak istedi. Çok fazla tepki almazsa fiili yardımlarını açıktan yapmak için bir atakta bulundu.
Erdoğanın her gün bir telden çalmasına alıştık. Ancak yine de insan bu kadarı da olmaz, pes doğrusu diyesi geliyor. İnsanda biraz vicdan ve yüz olur da böyle bir siyaset anlayışını gütmez. Erdoğanın insanlık karşıtı bir konumu önceden de vardı, iktidarda olduğu tüm hükümet boyunca geliştirdiği siyasi politikalar inkâr ve imhanın dışına çıkmamıştır. Ancak Önderliğimizin geliştirdiği demokratik çözüm süreci ile Erdoğan da demokrasi geliştirme söylemlerini dillendirmiştir. Halkların barış ve kardeşliğini savunan kesimler ona inanmak istediler. Zihniyetin ve anlayışın değişmediği Erdoğanın günlük çelişkili açıklamaları onu ele verdi.
Erdoğanın gerçek yüzü her seferinde böylesi çok önemli ve can alıcı süreçlerde kendini ele vermektedir. Hiçbir vicdani ve ahlaki değerinin kalmadığını tüm dünya kamuoyu görmüştür. Rojava devrimi başladığından beri desteklediği çete örgütünün Kürt halkının direnişi karşısında darbe alması, amacına ulaşmamasının kahrını bu söylemle kustu. Çünkü Kobanê, Şengalde IŞİDin yürüttüğü savaş Erdoğanın Kürtlere karşı yürüttüğü savaştır. PKK ile IŞİD aynı kefeye koyma yüzsüzlüğünü göstermesi bu gerçekliği ile yakından bağlantılıdır. Çünkü hiçbir toplumsal değeri tanımayan bu insanlık belası örgüte karşı ilk günden bu güne kadar amansızca savaşan Kürt Özgürlük Hareketidir. Tüm dünya bunu Kobanêde yüksek yoğunluklu gelişen savaş ve buna karşı kahramanca direnen Kürt halkında gördü. Kimin haklı olduğu aşikârdır. Kendi topraklarını ve onurlarını savunan Kürtlerin ölüm saçan IŞİD vahşeti son 20 gündeki şiddetine karşı gelişen direniş yoruma açık kapı bırakmamaktadır. Anlaşılıyor ki Erdoğanın biraz akıl alma ihtiyacı var. Mevcut yürüttüğü pratik politikası gaf yapmaktan öteye gitmiyor.
Erdoğana sormak gerekiyor;
T.Cnin uzun bir süre Başbakanlığını yaptın. Şimdi de Cumhurbaşkanı sıfatın var. Her seçimde herkese vaatlerde bulunuyorsun. Demokrasi getireceğim, Türkiyenin sorunlarını çözeceğim diye umut dağıtıyorsun. Yani bu ülke karşısında bir Cumhurbaşkanı olarak ahlaki, vicdani ve hukuki sorumlulukların var. Halklar mozaiğini barındıran bir ülkenin temsilini yapıyorsun. Oysa yürütülen politikalar geçmişin parçalayan, inkâr eden zihniyetin devamıdır. Bu politik yaklaşım Erdoğan Türkiye halklarının temsilini yapamadığını, kendi İslami cemaati dışında kimseyi kapsayamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Dile getirdiği söylemde IŞİD gerçek İslamı temsil etmiyor ancak yine de gösterilen tepki onun İslami kimliğinden dolayıdır demesi talihsiz bir yaklaşımdır. Çünkü İslam adı altında bunca yürütülen katliamı ve soykırımı savunuyorsun demektir.
Yine sormak gerekiyor!
Sözde Erdoğan İŞİD ile mücadele koalisyonuna destek vereceğini açıklamıştı. Ne oldu da IŞİDi savunmaya kalkışıyorsun. Bir de neden PKKye ses çıkarmıyorlar diye öfke saçıyorsun. Aslında demokratik ve vicdan sahibi herkes kimin ne için ve nasıl savaştığını biliyorlar. PKKnin halkların gerçek özgürlük hareketi olduğunu biliyorlar. Erdoğan gibi kendi değirmenine su götüren yalanlara sarılmıyorlar.